Selen
Yeni Üye
İşten Çıkış Kodunun Değiştirilmesi Davası Kime Açılır? Farklı Yaklaşımlar Üzerine Bir Forum Tartışması
Selam dostlar,
Bugün epey kafamı kurcalayan, ama iş hayatında birçoğumuzun karşılaşabileceği bir konuyu tartışmaya açmak istedim: işten çıkış kodunun değiştirilmesi davası. Yani kısaca, işten çıkarılırken SGK’ya bildirilen çıkış kodunun yanlış veya haksız olduğunu düşünüyorsak, bu durumu düzeltmek için ne yapılabilir? Dava kime açılır, nasıl ilerler, neye dikkat etmek gerekir?
Bu konuyu biraz farklı açılardan konuşmak istiyorum. Çünkü forumlarda ya da çevremde gördüğüm kadarıyla erkekler genelde bu meseleye daha veri, mevzuat ve delil odaklı, kadınlar ise daha insani, duygusal ve toplumsal etkiler üzerinden yaklaşıyor. İki tarafın da haklı yanları var bence. Hadi gelin, konuyu derinlemesine ele alalım.
---
1. İşten Çıkış Kodu Nedir, Neden Bu Kadar Önemli?
İşten çıkış kodu, işverenin SGK sistemine girdiği ve çalışanın işten hangi nedenle ayrıldığını belirten bir koddur.
Mesela, “04” kodu işveren tarafından haklı nedenle fesih anlamına gelirken, “22” kodu işçinin istifası, “29” kodu ise ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranıştan dolayı çıkarılma demektir.
Buradaki küçük bir numara bile hayatı etkileyebilir. Çünkü yanlış bir kod;
- İşsizlik maaşı alamamanıza,
- Yeni işe girişte olumsuz izlenim oluşmasına,
- Sicilinizi gölgeleyen haksız bir damgaya,
neden olabilir.
---
2. Dava Kime Açılır? İşveren mi, SGK mı, Yoksa Her İkisi mi?
İlk bakışta çoğu kişi SGK’yı muhatap alıyor. Fakat aslında SGK sadece işverenin bildirdiği kodu sisteme giriyor, yani esas muhatap işveren.
Dolayısıyla “işten çıkış kodunun değiştirilmesi davası” genellikle işverene karşı açılıyor. Dava, iş mahkemesinde görülüyor ve amaç, işten çıkarılma nedeninin gerçeğe uygun hale getirilmesi.
Ama bazı hukukçular diyor ki, eğer SGK yanlış kodu sisteme girmekte ısrar ederse, SGK da davalı olabilir. Bu durumda dava hem işverene hem de kuruma karşı açılabiliyor.
Yani durum olaya göre değişiyor:
- İşveren yanlış kod bildirdiyse → Davalı: işveren
- SGK yanlış işlemde ısrar ediyorsa → Davalı: SGK
- Her iki taraf da hatalıysa → Davalı: her ikisi
---
3. Erkeklerin Bakış Açısı: Objektif, Mevzuata Dayalı, Soğukkanlı Analiz
Forumlarda erkek kullanıcıların çoğu şu noktadan yaklaşıyor:
> “Duygusal değil, hukuki düşünelim. Delil varsa dava aç, yoksa boşuna uğraşma.”
Bu yaklaşımda odak noktası ispat yükü ve belgeler.
- İşten çıkarma yazısı,
- SGK bildirimi,
- Tanık ifadeleri,
- Yazışmalar veya performans kayıtları,
gibi somut deliller üzerinden düşünülüyor.
Bu bakış açısı biraz “soğukkanlı ama gerçekçi.”
Erkek kullanıcılar genellikle şunu savunuyor:
> “İşveren yanlış kod girdiyse, düzeltme davası açılır, deliller toplanır, mahkeme kararıyla SGK kodu değiştirilir. Mesele bu kadar net.”
Yani duygular değil, belgeler konuşur.
Bu yönüyle erkeklerin yaklaşımı sistemin nasıl işlediğini anlamak ve adım adım çözüm üretmek için çok faydalı. Ancak bazen insani boyutu göz ardı ediyorlar.
---
4. Kadınların Bakış Açısı: Duygusal, Adalet ve Toplumsal İtibar Üzerine
Kadın kullanıcıların yorumlarında ise daha farklı bir ton var.
Birçoğu, işten çıkış kodunun sadece “bir sayı” olmadığını, aynı zamanda kişinin onuruna, itibarına ve kariyerine dokunduğunu vurguluyor.
Örneğin bir kullanıcı şöyle yazmıştı:
> “29 kodu yalan yere yazıldığında, sanki ben hırsızlık yapmışım gibi bir damga yiyorum. İş bulmak neredeyse imkânsız oluyor. Bu sadece hukuki değil, psikolojik bir mesele.”
Bu bakış açısı, davanın sadece “bir düzeltme davası” değil, bir hak arayışı ve adalet mücadelesi olduğunu savunuyor.
Kadınlar genellikle süreci;
- İtibarın iadesi,
- Toplumsal algının düzeltilmesi,
- Çalışma hayatında eşitliğin sağlanması,
gibi daha geniş bir perspektifle değerlendiriyorlar.
Bir diğer fark ise empati.
Kadın kullanıcılar davayı sadece kendi durumlarıyla değil, benzer haksızlık yaşayan diğer çalışanların sesi olarak da görüyor.
---
5. Ortak Noktalar: Herkes Adalet İstiyor
Erkekler sürece rasyonel yaklaşıyor, kadınlar duygusal ama vicdanlı.
Aslında iki bakış açısı birbirini tamamlıyor. Çünkü bir yandan deliller olmadan dava kazanmak imkânsız, öte yandan insanın onuru olmadan da adaletin anlamı kalmıyor.
Forumdaki genel görüş şu yönde birleşiyor:
- İşten çıkış kodunun yanlış olduğunu düşünen biri, önce arabuluculuk sürecine başvurmalı.
- Eğer sonuç alınamazsa, iş mahkemesinde dava açmalı.
- Dava sonucunda mahkeme karar verirse, SGK kodu mahkeme kararıyla resmen değiştirilebilir.
Ama en önemli kısım şu:
İyi bir avukat desteği şart. Çünkü kodun değiştirilmesi, işsizlik maaşından tazminata kadar birçok hakkı etkiliyor.
---
6. Tartışmayı Derinleştirelim: Sizce Hangisi Daha Ağır Basıyor?
Şimdi size sormak istiyorum, forumdaşlar:
- Sizce bu meseleye salt hukuki mi, yoksa insani yönüyle mi bakmalıyız?
- Adalet sadece mahkeme kararıyla mı sağlanır, yoksa toplumsal farkındalık da bir “adalet biçimi” sayılır mı?
- İşverenin bir “kod hatası” yüzünden insanların kariyerini etkilemesi sizce affedilebilir mi?
- Ve son olarak: Böyle bir durumda siz dava açar mıydınız, yoksa “boşver” deyip yolunuza mı bakardınız?
---
Sonuç: Gerçek Adalet, Hem Kağıtta Hem Kalpte
İşten çıkış kodunun değiştirilmesi davası, ilk bakışta teknik bir konu gibi dursa da, aslında insanın emeği, onuru ve geleceğiyle yakından ilgili.
Erkeklerin mantıklı yaklaşımıyla kadınların duygusal farkındalığı birleştiğinde, ortaya daha adil bir tablo çıkıyor.
Belki de asıl mesele şu:
Sistemin soğuk yüzünü, insana dokunan bir adalet anlayışıyla dengeleyebilmek.
Peki siz ne düşünüyorsunuz?
Gerçek adalet, SGK sisteminde bir kodun değişmesiyle mi olur, yoksa insanların yaşadığı mağduriyetin görülmesiyle mi?
Hadi, forumu canlandıralım. Yazın fikirlerinizi, herkesin sesine yer olsun bu başlıkta.
Selam dostlar,
Bugün epey kafamı kurcalayan, ama iş hayatında birçoğumuzun karşılaşabileceği bir konuyu tartışmaya açmak istedim: işten çıkış kodunun değiştirilmesi davası. Yani kısaca, işten çıkarılırken SGK’ya bildirilen çıkış kodunun yanlış veya haksız olduğunu düşünüyorsak, bu durumu düzeltmek için ne yapılabilir? Dava kime açılır, nasıl ilerler, neye dikkat etmek gerekir?
Bu konuyu biraz farklı açılardan konuşmak istiyorum. Çünkü forumlarda ya da çevremde gördüğüm kadarıyla erkekler genelde bu meseleye daha veri, mevzuat ve delil odaklı, kadınlar ise daha insani, duygusal ve toplumsal etkiler üzerinden yaklaşıyor. İki tarafın da haklı yanları var bence. Hadi gelin, konuyu derinlemesine ele alalım.
---
1. İşten Çıkış Kodu Nedir, Neden Bu Kadar Önemli?
İşten çıkış kodu, işverenin SGK sistemine girdiği ve çalışanın işten hangi nedenle ayrıldığını belirten bir koddur.
Mesela, “04” kodu işveren tarafından haklı nedenle fesih anlamına gelirken, “22” kodu işçinin istifası, “29” kodu ise ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranıştan dolayı çıkarılma demektir.
Buradaki küçük bir numara bile hayatı etkileyebilir. Çünkü yanlış bir kod;
- İşsizlik maaşı alamamanıza,
- Yeni işe girişte olumsuz izlenim oluşmasına,
- Sicilinizi gölgeleyen haksız bir damgaya,
neden olabilir.
---
2. Dava Kime Açılır? İşveren mi, SGK mı, Yoksa Her İkisi mi?
İlk bakışta çoğu kişi SGK’yı muhatap alıyor. Fakat aslında SGK sadece işverenin bildirdiği kodu sisteme giriyor, yani esas muhatap işveren.
Dolayısıyla “işten çıkış kodunun değiştirilmesi davası” genellikle işverene karşı açılıyor. Dava, iş mahkemesinde görülüyor ve amaç, işten çıkarılma nedeninin gerçeğe uygun hale getirilmesi.
Ama bazı hukukçular diyor ki, eğer SGK yanlış kodu sisteme girmekte ısrar ederse, SGK da davalı olabilir. Bu durumda dava hem işverene hem de kuruma karşı açılabiliyor.
Yani durum olaya göre değişiyor:
- İşveren yanlış kod bildirdiyse → Davalı: işveren
- SGK yanlış işlemde ısrar ediyorsa → Davalı: SGK
- Her iki taraf da hatalıysa → Davalı: her ikisi
---
3. Erkeklerin Bakış Açısı: Objektif, Mevzuata Dayalı, Soğukkanlı Analiz
Forumlarda erkek kullanıcıların çoğu şu noktadan yaklaşıyor:
> “Duygusal değil, hukuki düşünelim. Delil varsa dava aç, yoksa boşuna uğraşma.”
Bu yaklaşımda odak noktası ispat yükü ve belgeler.
- İşten çıkarma yazısı,
- SGK bildirimi,
- Tanık ifadeleri,
- Yazışmalar veya performans kayıtları,
gibi somut deliller üzerinden düşünülüyor.
Bu bakış açısı biraz “soğukkanlı ama gerçekçi.”
Erkek kullanıcılar genellikle şunu savunuyor:
> “İşveren yanlış kod girdiyse, düzeltme davası açılır, deliller toplanır, mahkeme kararıyla SGK kodu değiştirilir. Mesele bu kadar net.”
Yani duygular değil, belgeler konuşur.
Bu yönüyle erkeklerin yaklaşımı sistemin nasıl işlediğini anlamak ve adım adım çözüm üretmek için çok faydalı. Ancak bazen insani boyutu göz ardı ediyorlar.
---
4. Kadınların Bakış Açısı: Duygusal, Adalet ve Toplumsal İtibar Üzerine
Kadın kullanıcıların yorumlarında ise daha farklı bir ton var.
Birçoğu, işten çıkış kodunun sadece “bir sayı” olmadığını, aynı zamanda kişinin onuruna, itibarına ve kariyerine dokunduğunu vurguluyor.
Örneğin bir kullanıcı şöyle yazmıştı:
> “29 kodu yalan yere yazıldığında, sanki ben hırsızlık yapmışım gibi bir damga yiyorum. İş bulmak neredeyse imkânsız oluyor. Bu sadece hukuki değil, psikolojik bir mesele.”
Bu bakış açısı, davanın sadece “bir düzeltme davası” değil, bir hak arayışı ve adalet mücadelesi olduğunu savunuyor.
Kadınlar genellikle süreci;
- İtibarın iadesi,
- Toplumsal algının düzeltilmesi,
- Çalışma hayatında eşitliğin sağlanması,
gibi daha geniş bir perspektifle değerlendiriyorlar.
Bir diğer fark ise empati.
Kadın kullanıcılar davayı sadece kendi durumlarıyla değil, benzer haksızlık yaşayan diğer çalışanların sesi olarak da görüyor.
---
5. Ortak Noktalar: Herkes Adalet İstiyor
Erkekler sürece rasyonel yaklaşıyor, kadınlar duygusal ama vicdanlı.
Aslında iki bakış açısı birbirini tamamlıyor. Çünkü bir yandan deliller olmadan dava kazanmak imkânsız, öte yandan insanın onuru olmadan da adaletin anlamı kalmıyor.
Forumdaki genel görüş şu yönde birleşiyor:
- İşten çıkış kodunun yanlış olduğunu düşünen biri, önce arabuluculuk sürecine başvurmalı.
- Eğer sonuç alınamazsa, iş mahkemesinde dava açmalı.
- Dava sonucunda mahkeme karar verirse, SGK kodu mahkeme kararıyla resmen değiştirilebilir.
Ama en önemli kısım şu:
İyi bir avukat desteği şart. Çünkü kodun değiştirilmesi, işsizlik maaşından tazminata kadar birçok hakkı etkiliyor.
---
6. Tartışmayı Derinleştirelim: Sizce Hangisi Daha Ağır Basıyor?
Şimdi size sormak istiyorum, forumdaşlar:
- Sizce bu meseleye salt hukuki mi, yoksa insani yönüyle mi bakmalıyız?
- Adalet sadece mahkeme kararıyla mı sağlanır, yoksa toplumsal farkındalık da bir “adalet biçimi” sayılır mı?
- İşverenin bir “kod hatası” yüzünden insanların kariyerini etkilemesi sizce affedilebilir mi?
- Ve son olarak: Böyle bir durumda siz dava açar mıydınız, yoksa “boşver” deyip yolunuza mı bakardınız?
---
Sonuç: Gerçek Adalet, Hem Kağıtta Hem Kalpte
İşten çıkış kodunun değiştirilmesi davası, ilk bakışta teknik bir konu gibi dursa da, aslında insanın emeği, onuru ve geleceğiyle yakından ilgili.
Erkeklerin mantıklı yaklaşımıyla kadınların duygusal farkındalığı birleştiğinde, ortaya daha adil bir tablo çıkıyor.
Belki de asıl mesele şu:
Sistemin soğuk yüzünü, insana dokunan bir adalet anlayışıyla dengeleyebilmek.
Peki siz ne düşünüyorsunuz?
Gerçek adalet, SGK sisteminde bir kodun değişmesiyle mi olur, yoksa insanların yaşadığı mağduriyetin görülmesiyle mi?
Hadi, forumu canlandıralım. Yazın fikirlerinizi, herkesin sesine yer olsun bu başlıkta.