Kesk sor zer hangi renktir ?

Sevgi

Yeni Üye
Varisi Olmak Ne Demek? Toplumsal Cinsiyet, Çeşitlilik ve Adalet Bağlamında Bir Değerlendirme

Sevgili forumdaşlar,

Bugün sizlerle hepimizin kulağına sıkça çalınan ama üzerinde yeterince düşünülmeyen bir kavramı konuşmak istiyorum: “varisi olmak.” Çoğumuz bu ifadeyi miras, aile düzeni ya da hukuki bağlamda duyarız. Ama biraz derinleşince, bunun sadece hukuki bir mesele değil, toplumsal, kültürel ve hatta adaletle doğrudan ilgili bir konu olduğunu fark ediyoruz. Özellikle de toplumsal cinsiyet ve çeşitlilik açısından bakınca mesele daha da renkleniyor.

Varislik: Sadece Hukuki Bir Statü mü?

Varisi olmak, kelime anlamıyla bir kişinin ölümü sonrası onun mal varlığında yasal hak sahibi olmak demektir. Ancak tarih boyunca bu hakların kime ait olduğu, hangi toplumsal gruplara açık bırakıldığı, kimin dışlandığı büyük tartışmalara yol açmıştır. Antik Roma’da sadece erkek çocukların varis kabul edilmesi, Osmanlı’da şehzadelerin tahta varis gösterilmesi, modern çağda ise kadınların mirastan eşit pay alıp alamaması hep bu tartışmanın birer parçasıdır.

Yani mesele aslında, “kim değerli sayılır, kim dışlanır?” sorusunun bir yansımasıdır.

Toplumsal Cinsiyetin Varislik Üzerindeki Etkisi

Kadınların tarih boyunca çoğu zaman varis olarak görülmemesi, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin en somut örneklerinden biridir. Dünyanın birçok yerinde kadınlar uzun süre miras hakkından mahrum bırakılmış, onların emeği “aile içinde” sayılmış ama karşılığı verilmemiştir. Bugün hâlâ bazı toplumlarda erkek çocukların öncelikli varis kabul edilmesi, “erkek soyunun devamı” anlayışının güçlü bir göstergesidir.

Kadınların perspektifi burada daha çok empati ve toplumsal adalet odaklıdır. Bir kadın forumdaşımızın dediği gibi, “Mesele sadece miras değil, aynı zamanda aile içinde eşitliğin tanınıp tanınmadığıdır.” Kadınların bu bakışı, varislik konusunu bireysel menfaatten çıkarıp, kolektif eşitlik çerçevesine oturtuyor.

Erkeklerin Çözüm Odaklı Yaklaşımı

Erkekler ise bu meseleye daha analitik ve sonuç odaklı yaklaşabiliyor. Örneğin, bir erkek forumdaş “Varislik kimin hakkıysa hukuken belirlenir, gerisi kaosa yol açar” diyebiliyor. Onların bakışı genellikle sistemin işlemesi, hukuki düzenin korunması ve netlik sağlanması üzerine kurulu oluyor. Bu yaklaşım, sosyal düzenin bozulmaması için önemli olsa da, çoğu zaman duygusal ve toplumsal boyutu eksik bırakabiliyor.

İşte bu noktada kadınların empatik, erkeklerin stratejik bakışı birleştiğinde, daha bütünsel bir anlayış ortaya çıkıyor.

Çeşitlilik ve Sosyal Adalet Perspektifi

Varisi olmak sadece cinsiyet üzerinden değil, sınıf, etnik köken ve toplumsal konum üzerinden de ayrıştırıcı bir mesele olmuştur. Bazı gruplar miras ve haklardan sistematik olarak dışlanmış, bu da sosyal adalet kavramının zedelenmesine yol açmıştır. Günümüzde bile, miras davalarının çoğu ekonomik eşitsizlikleri yeniden üretmekte ve zengin ile yoksul arasındaki uçurumu derinleştirmektedir.

Burada çeşitlilik vurgusu önemlidir: Toplumda farklı kimliklere sahip insanların eşit haklara ulaşması, sadece miras meselesi değil, daha büyük bir adalet hikâyesinin parçasıdır.

Bir İnsan Hikâyesi: Ayşe ve Kardeşleri

Bu noktada sizlerle küçük bir hikâye paylaşmak istiyorum. Ayşe, üç kardeşin en büyüğüydü. Babası vefat ettiğinde, köydeki evin ve tarlaların “oğullara kalması gerektiği” söylendi. Ayşe’nin adı miras listesinde bile geçmedi. Oysa yıllarca kardeşlerine annelik etmiş, evin yükünü sırtlanmıştı. Erkek kardeşleri ise “böyle gelmiş, böyle gider” diyerek durumu kabullenmişti.

Ayşe’nin hikâyesi, aslında binlerce kadının hikâyesiyle aynı. Varisliğin bir statü değil, adalet meselesi olduğunu gözler önüne seriyor.

Geleceğe Bakış: Daha Adil Bir Varislik Mümkün mü?

Bugün dünya genelinde yasalar kadın-erkek eşitliğini tanısa da, toplumsal alışkanlıklar hâlâ direniyor. Daha adil bir varislik düzeni için hukukun yanı sıra kültürel dönüşüm de şart. İnsanların zihninde “varis” kavramının, sadece “mal paylaşımı” değil, aynı zamanda “emeğin ve eşitliğin tanınması” anlamına gelmesi gerekiyor.

Forumdaşlara Sorular

Peki siz ne düşünüyorsunuz sevgili forumdaşlar?

– Sizce varislik kavramı sadece mirasla mı sınırlıdır, yoksa daha geniş bir toplumsal anlamı var mıdır?

– Kadınların empatik yaklaşımı ve erkeklerin çözüm odaklı tavrı birleştiğinde, sizce nasıl daha adil bir sistem kurulabilir?

– Kendi çevrenizde, “varislik” meselesinde adaletsizliğe tanık oldunuz mu?

Gelin bu başlık altında, sadece hukuki değil, toplumsal ve insani bir mesele olan varisliği hep birlikte tartışalım. Çünkü belki de gerçek miras, aramızdaki adaleti ve eşitliği büyütmektir.